içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

6 ŞUBAT ÇOK ŞEY ALDI
6 Şubat Depremi çok şey aldı.
Canlarımızı aldı.
Eş, evlat, akraba, komşu, dost…
Aldı da aldı…
Şehrimizi aldı.
Yaşadığımız evleri aldı.
Memleketimizi yerle bir etti.
Yaşanan acının yanında Mal da gitti.
Yüz binlerce insanın tutunacak dalı kalmadı.
Ortaya çıkan mağduriyet o günden bugüne sürüyor.
Devlet elini uzatsa da eksiklikler, aksaklıklar bitmek bilmiyor.
Barınma ciddi bir problem oldu.
Ve bu sorun bir türlü kısa vadede ortadan kaldırılmadı.
Biten, sona eren yaşam alanlarının yeri canlanmadı.
Şehre bakıldığında ilk günün hüznü yaşanıyor.
Şehir bitmiş.
Yollar, kaldırımlar acı akıyor.
Halen enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor.
Bazen oluyor ki enkazların tozundan göz gözü görmüyor.
Nefes alınmıyor.
Oysa geçen zaman zarfında yapılabilecek o kadar çalışma olabilirdi ki, yapılmadı.
Çok geç kalındı.
İşler ağır gidiyor.
Yaşam alanımız, yaşam bulmadı bir türlü.
Sorumlulara gelince;
Mikrofonları eline alanlar, her şeyi bitti anlatıyorlar.
Ekranlara çıkanlar yapılan küçük şeyleri başarı diye anlatıyorlar.
Aksine bireysel başvurularda sorunlar çok da dikkate alınmıyor.
Kimi dinleseniz serzenişleri var.
Kimi dinleseniz öfkeleri var.
Kimi dinleseniz gözyaşları var.
Bu durum karşısında Depremzedeler şaşkınlar.
Bi o kadar da acılarıyla yalnızlar.
Yazık diyorum. Diyoruz…
Memleket bunu hak etmiyor.
İnsanlar bunu hak etmiyor.
O halde buradan bir kez daha depremzedelerin seslerini iletiyorum.
Tez elden tüm sorumlu kişi veya kurumlar, memleketin bir an evvel ayağa kalması adına gecesini gündüzüne katarak yoğun ve hızlı bir çalışma içerisine girmelidirler.
Bir an evvel insanların sorunları çözüm bulmalıdır.
Özellikle barınma için elzem olan deprem konutları hızlıca bitirilmelidir.
İçme suyu, yollar, park bahçeler ve sosyal donatılar noktasında tüm eksiklikler tamamlanmalıdır.
Sözün özü depremzedeler bir an evvel evlerine kavuşturulmalıdır.
İstihdam sorunu da çözülmeli.
Çarşılar sorunu da çözülmeli.
Yazacak çok şey var.
Burada durumun anlaşıldığını belirterek son sözümüz şudur.
Kaybedecek vaktimiz yok.
Hemen şimdi…
Bu yazı 1408 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI