ORHAN KARAKAŞ

Seçimlere doğru giderken, bir konuda düşüncelerimi, vatandaşın da serzenişini aktarmak istiyorum.

Araştırdım onlarda süreç nasıl işliyor diye.

Avrupa'da, gelişmiş ülkelerde, siyasetle ilgilenen kişiler veya partiler, propaganda süreçlerinde çevreye kesinlikle rahatsızlık vermiyorlar.

Herşey kurallar dahilinde yapılıyor.

Tüm siyasetçiler ve partiler bu kurallara uygunluk anlayışı ile hareket etmektedirler.

Örneğin partilerin halk konuşmalarına bakıyorsunuz, genelde kapalı alanlar tercih ediliyor.

Yine teknoloji üzerinden halka ulaşma metodu da tercih ediliyor.

Kornalı, gürültülü konvoylar hiç yok.

Tüm bunlar bir başkasına rahatsızlık vermemek için yapılıyor.

***

Biz de ise tam tersi bir durum var.

Bazen güzergah bulvar ve caddelerde, bazen şehirlerin tam ortasında, bazen meydanlarda ÇOK GÜRÜLTÜLÜ mitingler düzenleniyor.

Şehir merkezlerinde düzenlenen gürültülü konvoylar çok rahatsız edici oluyor.

Lider, Milletvekili, Belediye Başkanı, Aday karşılamaları abartı bir vaziyetle, yine rahatsız edici müzikli, desibeli yüksek kornalı konvoylarla yapılmaktadır.

Plansız ve yersiz olarak, halk söylemiyle rastgele apartman girişlerine, çarşı, cadde ve sokaklara, arabaların ön camlarına, duvar üstlerine dağıtılan afişler, broşürler ise çevre kirliliği, görüntü kirliliği oluşturmaktadır.

***

Bu durum kabul edilemez.

Yanlıştır.

Halk yararına, kurallar işlemelidir.

Kaldı ki;

Çevre Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan “Kişilerin huzur ve sükûnunu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartlar üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaktır” hükmüne de uyularak seçim çalışmaları yapılmalıdır.

Bu bağlamda herkesin hassasiyet göstermesi gerekiyor.